Kategoriler

Benim Evim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Benim Evim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Kasım 2015 Çarşamba

Cupcake Aşkı

Sanırım çağımızın yeni hastalığı bulundu, taze evlilerin veya evlilik hazırlığı içinde olanların daha da şiddetli kapıldığı bir cupcake hastalığı başladı ki sormayın gitsin. Önceleri ufak tuzluklar, spatulalar ile başlarken birden İKEA' da cupcake rafı ararken buldum kendimi. Yavaş yavaş ve sinsice gelen bu hastalık "gözler kalp" hareketi ile son buluyor. Sonra ev gezmelerinin en gururlandırıcı köşesi olarak "ta taaa" diye sunuyorsunuz eserinizi ve tüm puanları topluyorsunuz.... 

İlk başlarda algıda seçicilik diye arar tararken sonra bir baktık ki her yerdeler, böyle olunca biz de seçici olmaya başladık ve bir panik havası içinde ya daha güzeli varsa, ya daha şirinini görüp pişman olursam diye diye bu günlere geldik :)
Renklerden, şipşirin havasından olsa gerek cupcake bana -temiz, saf ve güzel kokan- hissi uyandırıyor. 

Kaç yaşında olursanız olun, evinizin tarzı ne olursa olsun birkaç parça cupcakeli ürün almaktan zarar gelmez:) Markalar da durumun farkında olduklarından hiç zorluk çekmiyoruz. English Home, Boyner Ev, Madame Coco, Bernardo, Tantitoni, Karaca, Biev, Korkmaz ve daha pek çoğu çeşit çeşit ürünlerle mutlu ediyorlar bizi:))

Bu postta belli dönemlerde değiştirmekten (evcilik oynamaktan) büyük keyif aldığım cupcake rafımı paylaşacağım sizinle, bunun buzdağının görünen kısmı olduğunu söylememe gerek yok sanırım:)


Tabak Koleksiyonu-1

Kırılan bir tabakla başladı her şey...

Genelleme yapmaktan hoşlanmasam da yazıma şöyle başlamak istiyorum; biz kadınlar istiflemekten, kıyamayıp atamamaktan ve koleksiyondan çok hoşlanırız.
Pek çok kez sevdiğim mumu bitecek veya şekli bozulacak diye yakmaktan çekinmişimdir. Anı yaşamak ve o anda kıymetlendirmek konusunda hemfikir olup titrek ellerimle yakmışımdır. Bu bende kaçınılmaz bir duygu :)

Yazı başlığımda da belirttiğim gibi bir tabakla başladı her şey, önce malum bulaşık makinelerinin vermiş olduğu tahribat ile en sevdiğim tabağımın kıyısı çatladı :( Sonra hiçbir şey olmamış gibi kaldırdım koydum rafa, günler geçtikçe ve her rafa elimi uzattığımda göz göze geliyoruz kırık kalpli pembe tabağımla. Aldım ve birkaç gün de masamın üzerinde beklettim. Elim gitmiyor, atamıyorum. Ben de tabakların hayatımdaki yerini sorgulamaya başladım ve tabak koleksiyoneri olduğumu fark ettim. Onları sergilemek, biriktirmek ve kullanmak inanılmaz keyifli.

Şimdilik dev bir kadro değiliz elbet ama her birinin tatlı hikayesi var.